8 Kasım 2013 Cuma
KABAK TATLISI (KİREÇTE )
Biriken tarifleri yazacağım demiştim lakin dayanamadım. Sıcak sıcak paylaşmak istedim.
Anneciğim bahçemizde her sene misler gibi doğal ürünler yetiştiriyor, Allah nazarlardan esirgesin.Bu sene bol kabak oldu. Eşe dosta komşuya da dağıttı annem, bize bir kabak kalmış.Buralarda mantaç kabağı diye biliniyormuş. Sarı bir kabak, bal kabağı gibi değil.
Ben böyle dışarıda odun ateşinde pişen her yemeğin lezzetinin katmerlendiğini düşünenlerdenim. Eskiden düğünlerde yöredeki kadınlar yapardı yemekleri. Benim rahmetli anneannem de pişirirmiş. Melamin ya da alüminyum tabaklarda getirilirdi sofraya. Şimdilerde aşçılar pişiriyor, sanayi tüpü üzerinde eski lezzetleri kalmadı ne yazık ki yemeklerin. Şöyle bir düğün pilavı olsa da yesek :) Kabak tatlısı için bahçede ateş yaktık. İmkanınız varsa siz de böyle yapın. Bizim kabağımız biraz boldu, çok şükür, orada yapmak biraz emrivaki de oldu.
Neyse lafı uzatmadan tarife geçeyim. Biraz uzun yazdım ama gözünüz korkmasın, ölçülere birebir uyduğunuz takdirde sizin de çıtır çıtır kabak tatlılarınız olabilir.ölçüleri kendinize göre azaltabilirsiniz. Ölçü şeker ve kabak için birebir. Su için ise şekerden biraz fazla olacak. Birçok sitede bire bir buçuk şekerle yapılmış. Dehşete düştüm..
Malzemeler:
7 kilogram sarı kabak(mantaç, mantaş)
7 kilogram şeker
9 litre su
2 limon
Size milimetrik kabak hesabı veriyorum, hazır olun. :) Kabaklar bir-bir buçuk parmak kalınlığında, 3 parmak genişliğinde, istenilen uzunlukta doğranır.Derin bir kaba koyulur.Bizim kabağımız doğradıktan sonra tarttığımızda 7 kg geldi, büyük bir leğene koyduk. Kireçleme işlemine başladık.
Kireç bir kapta az miktar suyla ezilir. Süzgeçten geçirilerek kabakların üzerine dökülür. Kabın dibinde kalan için kap su ile çalkalanıp yeniden dökülür. Kabakların üzerini aşacak kadar su ilave edilir ve kireç her yere eşit dağılsın diye karıştırılır. Kabak kireçte ne kadar uzun kalırsa o kadar çıtır oluyor. Biz bir buçuk gün beklettik. Biz diyorum ama ben sadece yardımcı kısmındaydım, anneciğimin eline su dökemem tabi ki. Bir buçuk gün aslında planda yoktu, yağmur sebebiyle ertelendi.
Konuyu çok dağıtmadan devam edeyim. Bir buçuk günün sonunda şeker ve suyu tencereye aldık. O kaynayana kadar kireçleri iyice durulamak gerek tabi. Kireçli suyu döküp 5-10 kere iyice yıkadık, su berraklaşana dek. Su berraklaşınca kabakları kenara aldık.
Şerbetimiz de ağdalı bir kıvamda olmamalı. Kaynamaya başladı,Kesinlikle duman içine giriyor diye kapak kapatmayın. Sıcağın yarattığı girdapla duman içine işler o zaman. Kaynamasının üstünden 5 dk geçti kabakları içerisine kattık. Yalnız kabakları suya yukarıdan atmayın, hatta ilk partiyi kepçeyle falan katın ki elinize şıra sıçrayıp yakmasın. Tüm kabakları katınca kaynaması durdu, 10 dk. sonra yeniden kaynadı ,soğuktan sanırım.Yeniden kaynamaya başlayınca saat tuttuk. Tam 2 saat 20 dk.' da pişmişti.Pişerken üzerinde biriken köpüğü de alın unutmayın.
İndirmeden 2-3 dk önce 2 limon suyu ekledik, şeker kristalize olmasın diye.
Piştiğini hafif ağdalanmış şerbetinden ve kırmızıya dönen renginden anlayabilirsiniz.Tadına bakın hatta, ilk başta biraz daha yumuşakmış gibi gelebilir, suyunun içinde bekledikçe kendi kendine çekecek ve soğudukça kıtırlaşacak. Yanılıp daha çok kaynatayım demeyin, şekerlenebiir.
Piştikten sonra hemen kaplara kaldırayım demeyin, soğuma süresi biraz uzun sürüyor. Bırakın kendi halinde beklesin, elbet soğuyacak acelemiz yok :)
Soğuyunca ya da soğumasını beklemeden, üzerine tahin ve ceviz kırığı döküp afiyetle yiyebilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder