İnanın hep merak etmişimdir; ilk sarmayı yapan insanın hayal gücü nasıldı, yoğurt ilk nasıl bulundu, kefir mayasının sırrı nedir, mantıyla uğraşmayı nasıl akıl etmişler, ateş nasıl bulunmuş...
Nasıl bir insan bir yaprak alıp onun içine pirinç sarıp pişirmeyi hayal etti acaba. Yoğurt konusunda birazcık aydınlanmış hissediyorum kendimi zira karınca yumurtasından yoğurt yaptım. Tarifi ilerleyen günlerde yazarım unutmazsam. Ama kefir hala benim için çok gizemli.
Bu sarmalar da yazdan kalma. Kendi topladığımız asmalarla yaptık. Kardeşimin elleri küçücüktür, maşallah, onun parmakları kadar küçük sarmalarımız oldu.İçini kavuruyorum normalde ama bu kez kavurmadık. Annem kavurmadan yaptı, ondan aldık tarifini. Hem meze hem ana yemek olabilir bence. Sevmeyeni de yok üstelik.Buyurun tarifimize:
30-40 tane asma yaprağı
1 bardak pirinç
10 diş sarımsak
3-4 tane soğan
3-4 tane domates
bir demet nane
1 demet maydanoz
kimyon, pul biber
salça, tuz, sıvıyağ
Soğan ince ince doğranır. Sarımsak da doğranır. Pirinç yıkanıp soğan ve sarımsakla karıştırılır.
Domatesler rendelenir ve karışıma eklenir. İnce doğranmış otlar, yağ ile baharatlar da ilave edilip karıştırılır.
Asma yaprağı rengi dönene dek alt üst edilerek haşlanır. Sararması yeterli.
Daha sonra yaprakların damarlı kısımları üstte kalacak şeklide serilip içten koyulur ve sarılır. Bir tencereye boşluk kalmayacak şekilde dizilir. Üzerine çıkmayacak kadar su ilave edilir ve çok kısık ateşte pirinçler yumuşayana dek pişirilir. Pişmesine yakın zeytinyağı gezdirilir. Servis edilirken de limon dilimi ile süslenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder